Cenevre sehrinde bir binanin yakin plan çekimi. Arka planda sehir görünüyor. ön plada Kathedralin kuleleri

Cenevre Katedrali: Tarihin Katmanlarında Bir Yolculuk

Halit yazdi

Dini inanç merkezleri, bulundukları mekânlarda genelde bir devamlılık sağlarlar. Sanki kutsal topraklar gibi, üzerlerinde inşa edilen yapılarla birlikte zamanda devamlılık sağlarlar. Kimi zaman bir yapı, zaten kutsal kabul edilen bir alana inşa edilir; kimi zaman ise yapının kendisi, bulunduğu yeri kutsal kılar. Bu duruma verilen yaygın örneklerden biri, Göbeklitepe’deki kazılar sırasında, bölgede bir dilek ağacı bulunduğu ve insanların bu ağaca çaput bağlayarak dilekler dilemesidir. Oysa bu insanlar, ağacın altında 10 bin yıl öncesine uzanan bir tapınağın varlığından haberdar değildi tabii ki.

Cenevre’deki Aziz Pier Katedrali de benzer bir tarihsel ve kutsal devamlılığa sahip. Katedralin altında yapılan arkeolojik çalışmalar, bu alanın milattan önce 1. yüzyıldan beri önemli bir dini ve kültürel merkez olduğunu ortaya çıkarmış. Katedralin altında, önemli bir kişiye ait olduğu düşünülen bir mezar keşfedilmiş.

Cenevre Katedrali’nin altında yürütülen kazı çalışmaları, farklı dönemlere ait yapıların üst üste inşa edildiğini gösteriyor. En üstte, 13. yüzyılda inşa edilmiş olan katedral var. Onun altında 7. ve 8. yüzyıllara tarihlenen daha eski yapılar. Aslında bunların hepsi aynı katedral ama zamanla yeni bölümler inşa edilmiş, eski yapı bir şekilde ya yangında yıkılmış ya da artık yetersiz kaldığı için onu yıkıp daha büyüğünü yapmışlar. Kazılar derinleştikçe, milattan önce 1. yüzyıla ait bir mezar ortaya çıkarılmış. Bu mezar, lider kimliğine sahip bir adama aitmiş. Kim olduğunu net olarak bilmiyoruz. Önce onun çevresine türbe gibi bir şey inşa etmişler. Sonra küçük bir tapınak, ve o küçük tapınak yıkıla büyüye bugünkü Aziz Pierre Katedrali olmuş sonunda. Belki de o abiyi oraya gömmelerinin sebebi de bizim bilmediğimiz daha eski bir kutsallıktan kaynaklanıyordur.

Bugün Katedral’in altındaki arkeolojik alan, bir müze. Burada tünel şeklinde kazılmış alanlarda yürürken, duvarlarda tarihin farklı katmanlarını görmek mümkündür. Arkeolojiye giriş dersi alanları pekâlâ heyecanlandıracak bir alan. En azından bende yarattığı etki o oldu. Bu katmanlar, (benzetme için kusura bakmayın) tepsi böreğinin katmanları gibi. Her katman, farklı bir döneme ve o dönemin izlerine tanıklık ediyor. Özellikle dikkat çeken bir katman, tarihin bir döneminde yaşanmış büyük bir yangın katmanı. Bu yangın, o dönemdeki yerleşimi yerle bir etmiş ve katmanlar arasında siyah bir şerit olarak belirgin. Bu siyah şerit, yangının bıraktığı küller ve yanık izleri aslında.

Tarih ve arkeolojiye ilginiz varsa, Cenevre’de ziyareti kısa ve eğlenceli olan bir yer burası. Katedrali ziyaret etmek ücretsiz, kuleye çıkmak isterseniz (oraya kadar gelmişken çıkın, manzara çok güzel), 5 frank ödüyorsunuz. Aşağıdaki arkeoloji müzesini ziyaret etmek isterseniz de 7 frank daha veriyorsunuz. Biletler katedralin içinden alınıyor. Müzenin girişi ise dışarıda. İyi gezmeler!